Babası: Sultan II. Murad
Annesi: Hüma Hatun
Doğduğu Tarih: 29 Mart 1432
Öldüğü Tarih: 3 Mayıs 1481
Sultan II. Mehmed 29 Mart 1432’de Edirne’de doğdu. Yedinci padişah olarak Osmanlı tahtına çıktı. 1451- 1481 yılları arasında Osmanlı Devleti’ni idare etti. II. Mehmed’in yapılı ve güçlü bir bedeni vardı. Yuvarlak çehresiyle aslanı andırırdı. İhtiyatlı ve zeki, çatık kaşlıydı. Üstün zekâsı kara gözlerinde kıvılcım gibi parlardı. Koç burunlu, sarımsı pembe bir çehresi, uzunca bir çenesi ve sivri bir sakalı vardı. Sarığı dedesi Çelebi Sultan Mehmed’in sarığı gibiydi. Bu kıyafeti daha sonraki Padişahlara da örnek oldu.
Çok yönlü bir kişiliğe sahipti. Üstün zekâsı küçük yaşlarda fark edilen II. Mehmed, çok iyi hocalardan ders aldı. Çok yönlü olarak aldığı eğitim ile Türkçeden başka, Arapça, Farsça, Yunanca ve Slavcayı da okur ve yazardı. İyi bir şairdi. Devrinin en büyük ulemalarından birisiydi. Alim, şair ve sanatkarları sık sık toplar ve onlarla sohbet etmekten çok hoşlanırdı. İlginç ve bilinmedik konular hakkında makaleler yazdırır ve bunları incelerdi.
Hocalığını da yapmış olan Akşemseddin, Fatih Sultan Mehmed’in en çok değer verdiği alimlerden biridir. Fatih Sultan Mehmed, gayet soğukkanlı ve cesurdu. Eşsiz bir komutan ve idareciydi. Yapacağı işlerle ilgili olarak en yakınlarına bile hiçbir şey söylemezdi. Fatih Sultan Mehmed okumayı çok severdi. Farsça ve Arapça’ya çevrilmiş olan felsefi eserler okurdu. 1466 yılında Batlamyos Haritasını yeniden tercüme ettirip, haritadaki adları Arap harfleriyle yazdırdı. Bilimsel sorunlarda, hangi din ve mezhebe mensup olursa olsun bilginleri korur onlara eserler yazdırırdı.
Bilime büyük önem veren Fatih Sultan Mehmed yabancı ülkelerdeki büyük bilginleri İstanbul’a getirtirdi. Nitekim astronomi bilgini Ali Kuşçu kendi döneminde İstanbul’a geldi. Ünlü Ressam Bellini’yi de İstanbul’a davet ederek portresini yaptırdı. Şair ve açık görüşlüydü. Daima öğrenmeyi amaçlayan, iyi bir kişiliğe sahip olduğu gibi iyi bir kumandan, güçlü bir devlet adamı ve devrine kıyasla çok açık fikirli, geniş kültürlü Batı’ya çok yakın bir hükümdardı. İlim adamları ile çok yakın ilişki içinde bulunmuş, ülke içinde ilmin gelişmesini sağladığı gibi, Batı’dan da sanatçıları getirerek, Doğu ve Batı medeniyetinin kaynaşmasını sağladı.
Fatih Sultan Mehmed 1481 yılına kadar hükümdarlık yaptı ve bizzat 25 sefere katıldı. Azim ve irade sahibiydi. Temkinli ve verdiği kararları kesinlikle uygulayan bir kişiliği vardı. Devlet yönetiminde oldukça sertti. Savaşlarda çok cesur olur, bozgunu önlemek için ileri atılarak askerleri savaşa teşvik ederdi. Babasının tahtı bırakması ile kısa bir süre devlet idaresini ele almış, içinde bulunulan olaylar sebebi ile tahtı tekrar babasına devretmiştir. 1451’de babasının ölümünden sonra devletin idaresini tekrar eline almıştır.
En büyük isteği İstanbul’u almaktı ve bunu da çok genç yaşta başararak, Ortaçağ’dan Yeniçağ’a geçişi sağladı. Kendi dönemine kadar devam eden örf anane ve gelenekleri, saltanat usulü kuralını kurarak devlet idaresine yeni bir düzen getirdi. Osmanlı Devleti’nin dünya devleti olması için her fırsatı değerlendirdi. Devletin merkezî bir idare, otorite ile yönetilmesini sağlayacak en önemli tedbirleri aldığı gibi uygulamaya koyduğu kanunnameleri ile de devletin devamlılığını sağladı. Kendinden önceki kanunları da “Kanunnâme-i Âli Osman” adıyla topladı.
20 yaşında Osmanlı padişahı olan Sultan II. Mehmed, İstanbul’u fethedip 1100 yıllık Doğu Roma İmparatorluğunu ortadan kaldırarak Fatih ünvanını aldı. Hz.Muhammed’in (S.A.V) hadisi şerifinde müjdelediği İstanbul’un fethini gerçekleştiren büyük komutan olmayı da başaran Fatih Sultan Mehmed, yüksek yeteneği ve dehasıyla dost ve düşmanlarına gücünü kabul ettirmiş bir Türk hükümdarıydı. Orta Çağ’ı kapatıp, Yeniçağ’ı açan Cihan İmparatoru Fatih Sultan Mehmed, Nikris hastalığından dolayı 3 Mayıs 1481 günü Maltepe’de vefat etti ve Fatih Camii’nin yanındaki Fatih Türbesi’ne defnedildi.